Ağrısız sağlıklı bir yaşam!

Adres - AKSARAY İLİ
Pınar mah. 4000 sok. No:2
Telefon
0.541 220 2490
E-mail
metinicli@gmail.com
Çalışma saatlerimiz
Pzt- Cmt 09:00-19:00

Fizyoterapist Metin İÇLİ Tv8 ekranlarında!

Fizyoterapist Metin İÇLİ Tv8 Ekranlarında

Fizyoterapist Metin İÇLİ Tv8 Ekranlarında Günaydın Doktor programına katıldı ve ameliyatsız fıtık tedavisi konularını anlattı. izlemek için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz.

 

Fizyoterapist Metin İÇLİ TRT haber için yazdı

Fizyoterapist Metin İÇLİ TRT haber için yazdı

Yazımızı TRT Haber sitesinde okumak için tıklayınız: https://www.trthaber.com/haber/saglik/hangi-yasta-hangi-spor-yapilmali-306745.html

Hangi yaşta hangi spor yapılmalı?

Sağlıklı olmak ve sağlıklı kalmak için 7’ den 70’ e hepimizin yapması gereken en önemli aktivitelerden birisi spor yapmaktır. Peki hangi yaşta hangi spor yapılmalıdır?

İster çocuk ister yetişkin olun sağlıklı bir vücuda sahip olmanın en önemli koşullarından biri spor yapmaktır. Kişi sporla ne kadar erken tanışırsa bunu hayatı boyunca sürdürmesi de o kadar kolay oluyor.

Çocukluk döneminde spora başlayan bireylerle, ileri yaşlarda spora başlayan bireyler arasında fiziksel, sosyal, ruhsal ve hatta kimlik gelişimine kadar her alanda farklılıklar gözlemlenmektedir.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Fizyoterapist Metin İçli, “Bireyde doğumdan itibaren 0-1 yaş aralığında refleksif hareketler dediğimiz istemsiz olarak yapılan hareketler görülür; 1-2 yaş aralığında emekleme, oturma, ayağa kalkma gibi ilkel hareketler görülür; 2-6 yaş aralığında temel hareketler dediğimiz hareketleri yapar. Dolayısıyla bireyin 4 yaşından itibaren spora başlaması uygundur. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta çocukluk döneminde yapılan sporların oyuna dayalı olması gerekir. Çocuklar aşırı efor sarf edecekleri sporlardan uzak durmalıdır.” dedi.

’14 yaşından önce çocukların ağırlıkla çalışmalarına izin verilmemeli’

Çocukların 14 yaşından önce ağırlık çalışmalarının zararlı olabileceği konusunda uyarıda bulunan Fizyoterapist Metin İçli, “Sadece ağırlık çalışmaları değil, boks, halter, güreş, karate gibi ağır sporlardan da uzak durulması gerektiğini söyledi. Çocuklar gelişim evresinde oldukları için kuvvet antrenmanlarına dayanıklı değillerdir. Çocukluk döneminde kemikler gelişime açık, kalp kapasiteleri farklı, karbonhidrat depoları yetişkinlere göre azdır.” İfadelerini kullandı.

İçli, çocukların hangi yaşta hangi sporları yapması gerektiğinin şöyle sıraladı:

  • Jimnastik: 4-6 yaş
    • Yüzme: 5-6 yaş
    • Tenis: 7-8 yaş
    • Basketbol: 9-10 yaş
    • Voleybol: 10-12 yaş
    • Su topu: 10-12 yaş
    • Hentbol: 10-12 yaş
    • Atletizm: 10-16 yaş
    • Kürek: 11-14 yaş
    • Okçuluk: 12-14 yaş
    • Futbol: 12-14 yaş
    • Boks: 14-15 yaş
    • Halter: 14-15 yaş
    • Kayak: 12-14 yaş
    • Judo: 8-10 yaş

Yetişkinler hangi sporları yapması gerektiği konusuna da değinen Fizyoterapist Metin İçli, 20-30 yaş aralığında genelde bireylerin kas ve kemik gelişimini tamamlamış olduğunu, bu yaşlarda kas ve kemikleri güçlendirmeye yönelik vücut geliştirme sporları önerildiğini aktardı.

30-40 yaş aralığında bireylerin genelde metabolizmalarının yavaşladığı yaşlar olduğunu belirten İçli, “Bu yaşlarda metabolizma yavaşlamasına bağlı olarak kilo alınımı da görülmektedir. Bireylere bu yaş aralığında hafif fitness programları, yüzme, bisiklet sürme, koşu gibi sporlar önerilir. Bu sporlar eklemleri de güçlendirir ve sağlamlaştırır.” dedi.

“Bu yaşlarda kesinlikle hareketsiz kalınmamalıdır”

“40-50 yaş aralığında kas ve kemik kütlesinde azalma görülebilir.” Diyen İçli, “ Bu yaş aralığında ağırlık sporlarını önermeyiz. Eğer ağırlık çalışılacaksa da mutlaka bir fizyoterapist kontrolünde çalışılmalıdır. Genelde bu yaş aralığında 30-60 dk süreli yürüyüş, bisiklet sürme, yüzme gibi sporlar önerilir. 50 yaş ve üzerinde ise yapılacak egzersizler mutlaka bir fizyoterapist tarafından bireye özel belirlenmeli ve kontrollü yapılmalıdır. Bu yaşlarda kesinlikle hareketsiz kalınmamalıdır.” İfadelerini kullandı.

Spora başlamadan önce nelere dikkat edilmelidir?

Spora başlamadan önce dikkat edilmesi gereken bir takım etkenlerinde olduğunu aktaran İçli, “Öncelikle bireyin hangi spora uygun olduğu belirlenmelidir. Bunun için bireyin fiziksel yeterlilikleri ve sağlık durumunun tercih edilen spora uygun olup olmadığı bir fizyoterapist tarafından değerlendirilmelidir. Yapılacak olan spor belirlendikten sonra dikkat edilecek bir diğer nokta ise beslenme. Bireyin yaşına ve yapacağı fiziksel aktiviteye göre beslenme programı oluşturulmalıdır. Spordan en erken 1 saat önce hafif bir yemek yenmesi uygundur. Aç ve tok olmak performansı olumsuz etkiliyor. Egzersiz sırasında ve sonrasında bol sıvı tüketilmelidir.” Şeklinde konuştu.

İçli sözlerini şöyle sürdürdü:

“Spor yaparken doğru ayakkabı ve giysiler tercih edilmelidir. Gerekirse tabanlık kullanılmalıdır. Açık alan sporlarında şapka ve gözlük kullanılmalıdır. Yapılan spora göre koruyucu dizlik, dirseklik, bileklik gibi koruyucu teçhizatlar kullanılmalıdır. “

 

Fizyoterapist Metin İÇLİ Kanal D ekranlarında Manuel Terapiyi anlattı

Fizyoterapist Metin İÇLİ Kanal D Ekranlarında Manuel Terapiyi anlattı

Kanal D televizyonun Aksaray’ a gelerek yapmış olduğu röportaj:

 

 

 

Fizyoterapist Metin İÇLİ Ameliyatsız Fıtık Tedavisini anlattı

Fizyoterapist Metin İÇLİ Ameliyatsız Fıtık Tedavisini Anlattı

Fizyoterapist Metin İÇLİ Kanal D ekranlarında fıtık ve fıtığın ameliyatsız tedavisini anlattı

 

 

 

 

 

Ameliyatsız Fıtık Tedavisi Mümkün mü? Tv8 Ekranlarında

Ameliyatsız Fıtık Tedavisi Mümkün mü? Tv8 Ekranlarında

Fizyoterapist Metin İÇLİ ameliyatsız fıtık tedavisini anlattı.

 

Fizyoterapist Metin İÇLİ Tv8 Ekranlarında!

Fizyoterapist Metin İÇLİ Tv8 Ekranlarında

Fizyoterapist Metin İÇLİ Tv8 Ekranlarında Günaydın Doktor programına katıldı ve ameliyatsız fıtık tedavisi konularını anlattı. izlemek için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz.

 

Covid-19 Pandemisi ve Fizyoterapi

Covid-19 Pandemisi ve Fizyoterapi

Sadece ülkemizi değil tüm dünyayı etkisi altına alan corona virüsü ne yazık ki her
geçen gün yayılmaya da devam ediyor. Yapılan araştırmalar yarasadan insana geçtiğini
gösteriyor ve ilk olarak Çin’de görülüyor. Çini kısa sürede etkisi altına alıyor ve ilk defa bu
tarz bir virüsle savaşan Çin ciddi anlamda can kayıpları da vererek sonunda salgını yeniyor.

Ancak ne yazık ki dünyadaki ticaretin üretim merkezi haline gelen Çin çok fazla yabancı
vatandaşı da bünyesinde barındırıyor. Gerek seyahatler gerekse bu vatandaşların ülkelerine
dönmeleri sonucu yayılım gösteren bu virüs şuan tüm dünyanın korkulu rüyası haline geldi.

Dünya bu virüsü henüz yeni tanıyor ancak gelişen teknoloji ile kısa sürede yapılan
çalışmalar yayınlanıyor ve dakikası dakikasına tüm dünya bu haberleri takip ediyor. Yapılan
tedavi denemeleri, virüsün yayılma şekilleri, korunma yolları, hastada oluşturduğu
semptomlar üzerine yayınlanmış bir çok makale ve bilimsel çalışmalar var.

Ülkemizde de mart ayı itibariyle görülmeye başlayan corona virüsü diğer ülkelere
göre yavaş da olsa yayılmaya devam ediyor. Devletin ve halkın almış olduğu önlemler
yayılımı yavaşlatıyor.

Özellikle 65 yaş üstü ve kronik hastalığı olanlarda daha ağır geçirilen bir hastalık
süreci var. Solunum sistemini etkilemesi sebebiyle hastaların bir kısmı solunum cihazlarına
bağlanarak tedavi ediliyor. Daha genç ve sağlıklı olan bireyler ise neredeyse normal bir grip
gibi bu hastalığı atlatıyor. Ancak bu demek değil ki gençler önlem almayacak.

Korunmak için Dünya Sağlık Örgütü basit tedbirler yayınladı. Bu tedbirler:
– Ellerinizi düzenli olarak 20 saniye boyunca su ve sabunla yıkamak veya alkol bazlı
sıvı ile ovalamak
– Öksürürken veya hapşırırken burnunuzu ve ağzınızı tek kullanımlık mendille ya da
dirseğiniz içi ile örtmek
– Kendisini iyi hissetmeyen kişilerle yakın temastan (1 metre) kaçınmak
– Kendinizi iyi hissetmiyorsanız, evde kalıp kendinizi diğer kişilerden ayrı tutmak
– Elleriniz temiz değilken gözlerinize, burnunuza veya ağzınıza dokunmak

Alınması gereken tedbirler basit ve uygulanabilir. Devletimizin yürütmüş olduğu
“Evde Kal” tedbiri ise yayılımı yavaşlatacak en önemli tedbir. Vatandaşların evde kalması,
hijyen kurallarına uyulması ve hasta olan bireylerin tespit edilip tedavi edilmesi ile bu virüs
ortadan kalkacaktır.

Dikkat edilmesi gereken diğer bir konu ise egzersiz. Evde kaldığınız süre boyunca
kaslarınızın halk arasında da denildiği adıyla erimemesi yani atrofiye uğramaması için ev
içerisinde basit egzersizler yapabilirsiniz. Hatta küçük ağırlıklar ile de egzersizler yaparak bu
süreçte kas kütlenizi dahi artırabilirsiniz. Egzersiz yapmak da yine bağışıklık sisteminizi
kuvvetlendirecektir.

Diğer bir dikkat edilmesi gereken konu ise “Sigara”. Akciğerlerinizi ve vücudunuzu
zehirleyen bu alışkanlık aynı zamanda bağışıklık sisteminizi de zayıflatıyor. Virüslerle
savaşması gereken akciğer sigara ile savaşmaya çalışıyor ve bu durum ne yazık ki sizi
hasta ediyor. Covid-19 sigarayı bırakmanız için de bir fırsat ve sebeptir.

Özellikle yabancı üniversitelerin yayınladığı kaynaklarda gördüğümüz önemli bir
korunma yolu da solunum egzersizleridir. Özellikle biz fizyoterapistler bu pandeminin
solunum rehabilitasyonu kısmında varız. Akciğerin düzgün oksijenlenmesi, solunum
kontrolünüz, öksürük eğitimleri, sekresyon ve balgam atımı solunum rehabilitasyonunun
faydalarındandır. Bu egzersizlerle ilgili gerek Türkiye Fizyoterapistler Derneği gerek şahsım
gerekse meslektaşlarım bir çok video ve bilgilendirme yazıları yayınladık. İnternet üzerinden
erişebileceğiniz bu egzersizleri yaparak covid-19 a karşı daha dirençli bir akciğere sahip
olabilirsiniz.

Covid-19 pandemisini ülke olarak en kısa zamanda yeneceğiz. Moralimizin yüksek
olmasını sağlamak, bağışıklığımızı kuvvetlendirmek, egzersiz yapmak ve hijyen kurallarına
uymak bireysel olarak alabileceğimiz tedbirler. Tüm bireyler olarak bu tedbirleri almakla
yükümlüyüz.

Fizyoterapist Metin İÇLİ
Türkiye Fizyoterapistler Derneği Aksaray İl Temsilcisi

 

Nevşehir manuel terapi

Nevşehir ilinde:

  • Bel ağrıları
  • Boyun ağrıları
  • Bel fıtığı
  • Boyun fıtığı
  • Omurga bozuklukları
  • Fibromiyalji
  • Bel kayması vb. hastalığı olanlar kliniğimize başvurabilirler. Manuel terapi, gtos terapi gibi modern ve geleneksel yöntemleri bir araya getirdiğimiz kliniğimizde kanıta dayalı bilimsel tedavilerle vatandaşlarımıza hizmet vermekteyiz.

Adres: Pınar mahallesi 4000 sokak no:2 Defne Sağlıklı Yaşam Merkezi Merkez/AKSARAY

İLETİŞİM: 0.541 220 2490    – 0.382 215 0506

Niğde manuel terapi

Niğde ilinde:

  • Bel ağrıları
  • Boyun ağrıları
  • Bel fıtığı
  • Boyun fıtığı
  • Omurga bozuklukları
  • Fibromiyalji
  • Bel kayması vb. hastalığı olanlar kliniğimize başvurabilirler. Manuel terapi, gtos terapi gibi modern ve geleneksel yöntemleri bir araya getirdiğimiz kliniğimizde kanıta dayalı bilimsel tedavilerle vatandaşlarımıza hizmet vermekteyiz.

Adres: Pınar mahallesi 4000 sokak no:2 Defne Sağlıklı Yaşam Merkezi Merkez/AKSARAY

İLETİŞİM: 0.541 220 2490    – 0.382 215 0506

Evde kal ama kassız kalma!

                  EVDE KAL AMA KASSIZ KALMA

Evet evde kalın ama kassız kalmayın. Vücudunuzun bütünlüğünün sağlanması ve tüm hareketlerin yapılabilmesi kaslar sayesindedir. Kaslarınızın vücuttaki miktarı değişmez ancak hacimsel olarak artar veya azalır. Özellikle evde kaldığımız bu günlerde halkımızın maruz kalacağı bir diğer ciddi sağlık sorunu “Kas atrofisi” halk arasındaki adıyla “Kas erimesi” olacaktır. Bu durum günlük yaşam aktivitelerinin yerine getirilememesine dahi sebep olabilir.

Halkımızın çoğunda görülen bel-boyun düzleşmeleri, fıtıklar, omurga bozukluklarının tabanında kas kuvvetsizlikleri görülmektedir. Omurga etrafını saran kasların kuvvetsiz olması omurga stabilitesinin sağlanamamasına sebep olur. Ayrıca ağırlık kaldırma gibi aktivitelere yetersiz kalan kas kuvveti sebebiyle omurgaya fazla yük binecek, bu durumda da fıtık vb rahatsızlıklar oluşacaktır.

Günlük yaşamın koşuşturmacası, ayakta durma süresinin uzunluğu, çalışılan işin ağırlığı, günlük yürüme süreleri gibi parametreler kas kuvvetinizin korunmasını sağlar. Sağlıklı bir bireyin dahi mutlaka düzenli olarak egzersiz yapmasını isteriz. Ancak şuan evde kaldığımız bu süreçte bırakın ağır iş yapmayı tüm zamanımız televizyon ve telefon karşısında geçiyor. Çalışmayan kas kuvvetini kaybedecektir.

Sadece egzersiz değil beslenme de kas kuvvetini etkileyen en önemli faktörlerdendir. Çünkü siz ne kadar egzersiz yaparsanız yapın eğer kan aracılığıyla kasın ihtiyacını duyduğu besin alınamıyorsa yapılan sporun da hiçbir anlamı kalmayacaktır. Abur cubur tüketimi, hamur işleri, kızartmalar gibi gıdaların evde kalınan bu süreçte çokça tüketilmesi yine kas erimesine sebep olacaktır.

Kas erimelerinin bu süreçte bize oluşturacağı en büyük sıkıntı varolan ağrıların artmasına veya yeni ağrıların ortaya çıkmasına sebeb olmasıdır. Özellikle risk grubunun içerisindeki bireylerin sağlık kuruluşlarına da gitmekten korkması ve ağrı kesicilerin yoğun kullanımı görülmektedir bu günlerde. Ertelenen ağrılar da her geçen gün büyüyecektir.

Peki ne yapmalıyız?  Çok basit egzersizler ile gün içerisinde birkaç set yaparak bu korkulu rüyadan korunabiliriz. Egzersizleri yaparken ortamın havalandırılması ve nefes kontrolünün sağlanması da önem arz etmektedir.

İşte örnek egzersizler:

1- Başınızı sağ omuzunuza doğru yatırın ve 3 sn bekleyin. Bu egzersizi 10 defa yapın ve sol taraf içinde tekrarlayın.

2- Başınızı öne doğru eğin ve 3 saniye bekeyin. Bu egzersizi 10 defa yapın ve arkaya doğru da aynısını yapın.

3- Her iki omuzunuzu arkadan öne doğru yuvarlak çizecek şekilde hareket ettirin. bu egzersizi 10 defa yapın. Aynı hareketi tersi yönde de yapın.

4- Ayakta dik bir şekilde dururken dizlerinizi bükmeden ellerinizi ayaklarınıza değmeye çalışın. Eğilebildiğiniz kadar eğilin ve 3 saniye bekleyin. Bu egzersizi 10 defa yapın.

5- Sırt üstü yatın ve önce sağ sonra sol bacağınızı karnınıza doğru çekin ve son noktada 3 saniye bekleyin. Bu egzersisizi 10 ar defa yapın.

6- Sırt üstü yatış pozisyonunda ellerini belinize koyun ve belinizi elinize doğru itin. Bu egzersizi 10 defa yapın.

7- Burnunuzdan derin bir şekilde nefes alın ve burnunuzdan nefes aldığınız sürenin 2 katı olacak şekilde ağzınızdan nefesi verin.

Egzersizlerinizi yaparken eğer ağrı hissediyorsanız o hareketi yapmayın. Ani hareketlerden kaçının ve tüm egzersizleri yavaş yavaş yapın. Ev içerisinde 20 dakika oturulmuşsa kalkın bir 5 dakika evde gezinin. Dik oturun. Uyurken yüzüstü yatmayın.

Bu süreçte özellikle felçi olan hastaların rehabilitasyon süreçleri sekteye uğradı. Bu hastalar veya hasta yakınlarının ilgili fizyoterapiste ulaşıp hastanın gerilememesi için yapılması gereken ev programlarını öğrenmeleri gerekmektedir.

Evde kalınan süreçte eğer ağrılarınız varsa mutlaka korkmadan dezenfeksiyonu düzenli olarak yapılan bir sağlık kuruluşuna başvurun. Ağrı kesici kullanımları ve diğer alternatif yöntemler geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurmadan mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurun.

Covid-19 pandemisi tüm dünyayı etkisi altına alsada bir süre sonra bu virüsten kurtulan halk normal yaşantısına dönecektir.

Hayata bıraktığımız yerden dönebilmek için egzersiz yapmayı unutmayın.